Kitap Total English - Temel - Ünite 3 - Ders 3

Burada, Total English Elementary ders kitabının Ünite 3 - Ders 3'ünden "atmak", "tabii ki", "şampiyon" gibi kelimeleri bulacaksınız.

Gözden Geçir

Flash kartlar

Yazım

Quiz

Öğrenmeye başla

text message

[isim]

a written message that one sends or receives using a mobile phone

kısa mesaj

Ex: After the interview , she sent a text message to thank the hiring manager .Görüşmeden sonra, işe alım yöneticisine teşekkür etmek için bir **metin mesajı** gönderdi.

Kapat

Giriş yap

fan

[isim]

someone who greatly admires or is interested in someone or something

taraftar

Ex: She 's a devoted fan of that famous singer and knows all her songs .O, ünlü şarkıcının sadık bir **hayranı** ve tüm şarkılarını biliyor.

Kapat

Giriş yap

championship

[isim]

the status or title that a person gains by being the best player or team in a competition

şampiyonluk

Ex: The team won the championship after a thrilling final match .Takım, heyecan verici bir final maçının ardından **şampiyonluğu** kazandı.

Kapat

Giriş yap

champion

[isim]

the winner of a competition

şampiyon

Ex: She proudly held up the trophy as the new champion.Yeni **şampiyon** olarak gururla kupayı kaldırdı.

Kapat

Giriş yap

of course

[zarf]

used to show that what is being said is obvious or known and not surprising

tabii ki

Ex: The research findings, of course, align with previous studies in the field.Araştırma bulguları, **elbette**, alandaki önceki çalışmalarla uyumludur.

Kapat

Giriş yap

special

[sıfat]

different or better than what is normal

özel

Ex: The special occasion called for a celebration with family and friends .**Özel** durum, aile ve arkadaşlarla bir kutlama gerektiriyordu.

Kapat

Giriş yap

competition

[isim]

an event or contest in which individuals or teams compete against each other

müsabaka

Ex: The dance competition at the festival was the highlight of the night .Festivaldeki dans **yarışması** gecenin en önemli anıydı.

Kapat

Giriş yap

competitor

[isim]

someone who competes with others in a sport event

rakip

Ex: As the oldest competitor in the tournament , he inspired many with his perseverance .Turnuvanın en yaşlı **yarışmacısı** olarak, azmiyle birçok kişiye ilham verdi.

Kapat

Giriş yap

to throw

[fiil]

to make something move through the air by quickly moving your arm and hand

fırlatmak

Ex: The fisherman had to throw the net far into the sea .Balıkçı ağı denize uzağa **atmak** zorunda kaldı.

Kapat

Giriş yap

hater

[isim]

someone who dislikes or opposes a thing or activity

birine veya bir şeye karşı nefret duyan kimse

Kapat

Giriş yap

billion

[sayı]

the number 1 followed by 9 zeros

milyar

Ex: The government invested a billion dollars in infrastructure development .Hükümet, altyapı geliştirmeye bir **milyar** dolar yatırım yaptı.

Kapat

Giriş yap

thousand

[sayı]

the number 1 followed by 3 zeros

bin

Ex: They embarked on a road trip , driving through picturesque landscapes for a journey of a thousand miles .Bin millik bir yolculuk için pitoresk manzaralar arasında sürüş yaparak bir yolculuğa çıktılar.

Kapat

Giriş yap

Kitap Total English - Temel

LanGeek uygulamasını indir