pattern

Madde Kullanımı ve Farmakolojik Etkiler - Alcohol

Here you will find slang for alcohol, covering casual terms for drinking, types of alcohol, and related social behaviors.

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

spelling-disable

Yazım

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
Substance Use & Pharmacological Effects
booze
[isim]

an alcoholic beverage, especially the type containing high amounts of alcohol

içki

içki

Ex: The store specialized in imported and craft booze, catering to enthusiasts and collectors .Mağaza, ithal ve el yapımı **içki** konusunda uzmanlaşmıştı, meraklılara ve koleksiyonerlere hitap ediyordu.
brew
[isim]

a beer, typically served as a single drink

bir bira, bir içki

bir bira, bir içki

Ex: We went to the pub for a couple of brews.Birkaç **bira** için bara gittik.
cold one
[isim]

a beer, especially when served chilled

soğuk bir bira, buz gibi bir bira

soğuk bir bira, buz gibi bir bira

Ex: We enjoyed some cold ones while watching the game.Maçı izlerken birkaç **soğuk bira**nın tadını çıkardık.
juice
[isim]

an alcoholic drink, sometimes referring specifically to hard liquor

alkol, içki

alkol, içki

Ex: We grabbed some juice before heading to the concert.Konsere gitmeden önce biraz **meyve suyu** aldık.
Fireball
[isim]

a cinnamon-flavored whiskey, often consumed as a shot

bir shot Fireball, bir bardak Fireball

bir shot Fireball, bir bardak Fireball

Ex: We were passing around Fireball while playing games.Oyun oynarken **Fireball**'ı dolaştırıyorduk.
vino
[isim]

an alcoholic beverage made from fermented grapes or other fruits

şarap

şarap

Ex: They brought a few bottles of vino to the party .Partiye birkaç şişe **vino** getirdiler.
Henny
[isim]

Hennessy cognac, often referenced in hip-hop and popular culture

Henny, Hennessy konyağı

Henny, Hennessy konyağı

Ex: We enjoyed some Henny while hanging out with friends.Arkadaşlarla takılırken biraz **Henny**'nin tadını çıkardık.

to drink, typically alcohol

indirmek, götürmek

indirmek, götürmek

Ex: We were putting down drinks while chatting in the backyard.Arkada bahçede sohbet ederken içkileri **içiyorduk**.

to hold or drink two alcoholic beverages at the same time

iki alkollü içeceği aynı anda tutmak, iki alkollü içeceği aynı anda içmek

iki alkollü içeceği aynı anda tutmak, iki alkollü içeceği aynı anda içmek

Ex: We were double-fisting sodas and beers while watching the game.Maçı izlerken soda ve biraları **double-fist** yapıyorduk.

to drink alcohol before attending an event or party

önceden içmek, ön hazırlık yapmak (içkiyle)

önceden içmek, ön hazırlık yapmak (içkiyle)

Ex: We were pregaming quietly before the festival crowd arrived.Festival kalabalığı gelmeden önce sessizce **önceden içiyorduk**.
mixology
[isim]

the art or skill of creating cocktails by combining different ingredients

kokteyl yapma sanatı, kokteyl bilimi

kokteyl yapma sanatı, kokteyl bilimi

Ex: We were learning mixology techniques while making drinks .İçecek yaparken **miksoloji** tekniklerini öğreniyorduk.
Madde Kullanımı ve Farmakolojik Etkiler
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir