Kitap Summit 1B - Ünite 8 - Ders 2

Burada, Summit 1B ders kitabının 8. Ünite - 2. Ders'inden "hoşgörülü", "asi", "aşırı koruyucu" gibi kelimeleri bulacaksınız.

Gözden Geçir

Flash kartlar

Yazım

Quiz

Öğrenmeye başla

to describe [fiil]

to give details about someone or something to say what they are like

betimlemek

Ex: He used metaphors to describe the power of nature in his poem .

Şiirinde doğanın gücünü tanımlamak için metaforlar kullandı.

parent [isim]

our mother or our father

evebeyn

Ex: As a single parent, she worked tirelessly to provide for her family and ensure their well-being.

Tek ebeveyn olarak, ailesinin geçimini sağlamak ve refahlarını garanti altına almak için durmadan çalıştı.

teen [isim]

someone between the ages of 13 and 19

ergen

Ex: The movie portrays the struggles and triumphs of a group of teens navigating high school.

Film, lise hayatında yolunu bulmaya çalışan bir grup gençin mücadelelerini ve zaferlerini anlatıyor.

behavior [isim]

the way that someone acts, particularly in the presence of others

davranış

Ex: Despite his age , the child displayed mature behavior .

Yaşına rağmen, çocuk olgun bir davranış sergiledi.

too [zarf]

more than is acceptable, suitable, or necessary

fazlasıyla

Ex: This room is too cold to sleep in .

Bu oda uyumak için fazla soğuk.

strict [sıfat]

(of a person) inflexible and demanding that rules are followed precisely

katı

Ex: The strict teacher enforced a no-talking rule during tests .

Katı öğretmen, testler sırasında konuşmama kuralı uyguladı.

lenient [sıfat]

(of a person) tolerant, flexible, or relaxed in enforcing rules or standards, often forgiving and understanding toward others

müsamahalı

Ex: The lenient teacher allowed students extra time to complete assignments if they had valid reasons for delays .

Hoşgörülü öğretmen, gecikmeler için geçerli nedenleri olan öğrencilere ödevleri tamamlamaları için ek süre verdi.

overprotective [sıfat]

(of a person) showing too much care or concern for another person, often in a way that is unreasonable

aşırı koruyucu

rebellious [sıfat]

(of a person) resistant to authority or control, often challenging established norms or rules

asi

Ex: The rebellious teenager frequently clashed with their parents over curfews and household rules .

Asi genç, sık sık ailesiyle yasaklar ve ev kuralları konusunda çatışıyordu.

spoiled [sıfat]

(of a person) displaying a childish behavior due to being treated very well or having been given everything they desired in the past

şımarık

Ex: Because she always got everything she wanted , she became a spoiled child who could n't handle disappointment .

Her zaman istediği her şeyi aldığı için, hayal kırıklığıyla başa çıkamayan şımarık bir çocuk oldu.

disrespectful [sıfat]

behaving or talking in a way that is inconsiderate or offensive to a person or thing

saygısız

Ex: His disrespectful behavior towards his parents embarrassed his family .

Ebeveynlerine karşı saygısız davranışı ailesini utandırdı.

Kitap Summit 1B
Ünite 6 - Önizleme	Ünite 6 - Ders 2	Ünite 6 - Ders 3	Ünite 7 - Ders 1
Ünite 7 - Ders 4	Ünite 8 - Ders 2	Ünite 8 - Ders 3	Ünite 9 - Ders 1
Ünite 9 - Ders 3	Ünite 10 - Önizleme	Ünite 10 - Ders 1	Ünite 10 - Ders 4