pattern

'Make- Take- Have' İfadeleri - Yaşam Olayları (Var)

Canlı etkinlikler için kullanılan 'Have' ile İngilizce eşdizimlere dalın, örneğin "bir yolculuk yapın" ve "bir dakikanız olsun".

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

spelling-disable

Yazım

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
Verb Collocations With 'Make- Take- Have'
to have sex

to engage in sexual activities or intercourse with another person

birisiyle seks yapmak

birisiyle seks yapmak

Google Translate
[ifade]
to have peace

to experience a state of calm, quite, with conflict or disturbance

sakin ve rahat olmak

sakin ve rahat olmak

Google Translate
[ifade]
to have an exam

to undergo a formal assessment or test to evaluate one's knowledge or skills in a particular subject or field

sınava katılmak

sınava katılmak

Google Translate
[ifade]
to have a vacation

to take time off from work or daily routines to relax and enjoy a break often in a different location

tatile çıkıyorum

tatile çıkıyorum

Google Translate
[ifade]
to have a try

to attempt something often for the first time

ilk defa bir şey yapmaya çalışıyorum

ilk defa bir şey yapmaya çalışıyorum

Google Translate
[ifade]
to have a trip

to go on vacation, often for fun or exploration

seyahate çıkıyorum

seyahate çıkıyorum

Google Translate
[ifade]
to have a think

to think about something before making a decision

düşünüp karar vermek

düşünüp karar vermek

[ifade]
to have a run

to engage in a short session of running or jogging for exercise or leisure

tutarlı bir hızda koşmak

tutarlı bir hızda koşmak

Google Translate
[ifade]
to have a moment

to pause briefly or give a short period of time for a specific activity

bir aktiviteyi kısa süreliğine duraklatmak

bir aktiviteyi kısa süreliğine duraklatmak

Google Translate
[ifade]
to have a lecture

to attend or listen to an educational talk or presentation typically given by an expert or instructor

ders dinlemek

ders dinlemek

Google Translate
[ifade]
to have a journey

to go on a trip, often to explore new places or experiences

seyahate çıkıyorum

seyahate çıkıyorum

Google Translate
[ifade]
to have a fight

to argue or physically confront someone in an angry or aggressive manner

birisiyle tartışmak

birisiyle tartışmak

Google Translate
[ifade]
to have a drill

to practice military activities or exercises to prepare for real-life situations

askeri taktikler uygulamak

askeri taktikler uygulamak

Google Translate
[ifade]
to have a dispute

to engage in a disagreement or conflict with someone

birisiyle anlaşmazlık yaşamak

birisiyle anlaşmazlık yaşamak

Google Translate
[ifade]
to have a career

to pursue a profession as a way of earning money

bir mesleği sürdürmek

bir mesleği sürdürmek

Google Translate
[ifade]
to have a baby

to give birth to a child

bir bebek doğurmak

bir bebek doğurmak

Google Translate
[ifade]
to have an easy time

to not experience difficulties while doing something

zorlukla karşılaşmamak

zorlukla karşılaşmamak

[ifade]
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir