pattern

SAT Kelime Becerileri 5 - Ders 44

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

spelling-disable

Yazım

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
SAT Word Skills 5
fledgling
[sıfat]

young or inexperienced, just beginning to develop or grow

toy

toy

Ex: The fledgling artist eagerly displayed their artwork at the local gallery, hoping to gain recognition and support for their talent.**Acemi** sanatçı, yeteneği için tanınma ve destek kazanma umuduyla eserlerini yerel galeride hevesle sergiledi.
cunning
[sıfat]

able to achieve what one wants through sly or underhanded means

kurnaz

kurnaz

Ex: The cunning politician employed subtle rhetoric and persuasion to win over undecided voters .**Kurnaz** politikacı, kararsız seçmenleri kazanmak için ince retorik ve ikna yöntemleri kullandı.
booming
[sıfat]

characterized by growth, expansion, or prosperity in an industry, economy, or market

gelişen

gelişen

Ex: The local coffee shop has been booming ever since it introduced its new menu.Yerel kahve dükkanı, yeni menüsünü tanıttığından beri **patlama yapıyor**.
yielding
[sıfat]

flexible or accommodating, often in response to pressure, circumstances, or demands

itaatkar

itaatkar

Ex: When faced with adversity, she remained resilient, neither yielding to despair nor giving up on her goals.Zorluklarla karşılaştığında, o dirençli kaldı, ne umutsuzluğa **boyun eğdi** ne de hedeflerinden vazgeçti.
harrowing
[sıfat]

extremely distressing or traumatic, causing intense emotional pain or suffering

üzücü

üzücü

Ex: He recounted the harrowing events of the war with a mixture of sadness and resolve .Savaşın **yürek parçalayıcı** olaylarını bir üzüntü ve kararlılık karışımıyla anlattı.
heartrending
[sıfat]

causing intense sorrow or distress, often deeply affecting one's emotions

yürek parçalayıcı

yürek parçalayıcı

Ex: The heartrending melody of the song stirred up memories of past loves and regrets.Şarkının **yürek burkan** melodisi geçmiş aşkları ve pişmanlıkları hatırlattı.
sterling
[sıfat]

of excellent quality or high standard

kaliteli

kaliteli

Ex: Despite facing adversity, she maintained a sterling attitude, facing challenges with resilience and grace.Zorluklarla karşılaşmasına rağmen, **mükemmel** bir tutum sergiledi, zorluklara direnç ve zarafetle karşılık verdi.
painstaking
[sıfat]

requiring a lot of effort and time

emek veren

emek veren

Ex: Writing the report was a painstaking process , involving thorough research and careful editing .Raporu yazmak, kapsamlı araştırma ve dikkatli düzenleme gerektiren **titiz** bir süreçti.
rugged
[sıfat]

sturdily constructed and able to endure harsh treatment or challenging environments

sağlam

sağlam

Ex: The firefighter wore rugged protective gear, safeguarding against the intense heat and hazards of the job.İtfaiyeci, işin yoğun sıcağına ve tehlikelerine karşı koruma sağlayan **sağlam** koruyucu giysiler giyiyordu.
demented
[sıfat]

associated with severe cognitive decline, leading to memory loss, confusion, etc.

aklı başında olmayan

aklı başında olmayan

Ex: Neurological disorders progress to a demented state with cognitive decline .Nörolojik bozukluklar, bilişsel gerileme ile **bunamış** bir duruma ilerler.
elated
[sıfat]

excited and happy because something has happened or is going to happen

coşkulu

coşkulu

Ex: She was elated when she found out she was going to be a parent .Anne olacağını öğrendiğinde **çok mutlu** oldu.
pied
[sıfat]

multicolored, variegated, or spotted with different colors

alaca

alaca

Ex: The clown's costume was pied, with patches of bright colors all over it.Palyaçonun kostümü **alacalı**ydı, üzerinde parlak renklerin yamaları vardı.
gnarled
[sıfat]

having a rough, knotted texture, often with twisted or lumpy shapes

budaklı

budaklı

Ex: In the garden , there was a bench made from the trunk of a gnarled tree , its surface polished smooth by countless sitters over the years .Bahçede, yıllar boyunca sayısız oturan tarafından pürüzsüz hale getirilmiş yüzeyiyle, **düğümlü** bir ağacın gövdesinden yapılmış bir bank vardı.
impassioned
[sıfat]

filled with intense emotion, fervor, or enthusiasm

ateşli

ateşli

Ex: The teacher gave an impassioned lecture on the importance of education , inspiring her students to pursue knowledge with zeal .Öğretmen, eğitimin önemi hakkında **tutkulu** bir konferans vererek öğrencilerini bilgiyi şevkle takip etmeleri için ilham verdi.
veiled
[sıfat]

concealed, hidden, or obscured from view, often implying a degree of mystery or secrecy

üstü kapalı

üstü kapalı

Ex: The company 's financial records revealed a veiled truth about its true financial health .Şirketin mali kayıtları, gerçek mali sağlığı hakkında **örtülü** bir gerçeği ortaya çıkardı.
speckled
[sıfat]

covered with small, distinct spots or marks, often irregularly distributed

benekli

benekli

Ex: The night sky was speckled with stars, twinkling in the darkness.Gece gökyüzü, karanlıkta parıldayan yıldızlarla **benekli**ydi.
serrated
[sıfat]

having a series of sharp, pointed projections along the edge

tırtıklı

tırtıklı

Ex: The bread knife's serrated blade made it easy to cut through loaves without crushing them.Ekmek bıçağının **tırtıklı** bıçağı, ekmekleri ezmeden kesmeyi kolaylaştırdı.
concerted
[sıfat]

carried out jointly by multiple individuals or groups

birlikte yapılan

birlikte yapılan

Ex: The company 's success was the result of concerted teamwork and collaboration among its employees .Şirketin başarısı, çalışanlar arasında **ortaklaşa** ekip çalışması ve işbirliğinin sonucuydu.
brindled
[sıfat]

streaked or mottled with different shades of color, often resembling a tiger's stripes

leopar desenli

leopar desenli

Ex: She admired the brindled butterfly as it flitted among the flowers , its wings a mesmerizing blend of colors .Çiçeklerin arasında uçuşan **alacalı** kelebeği hayranlıkla izledi, kanatları büyüleyici bir renk karışımıydı.
SAT Kelime Becerileri 5
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir