pattern

Kitap Total English - Orta - Ünite 5 - Ders 1

Burada, Total English Intermediate ders kitabının Ünite 5 - Ders 1'den "çarpan", "depresif bir şekilde", "canlı" gibi kelimeleri bulacaksınız.

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

spelling-disable

Yazım

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
Total English - Intermediate
colorful
[sıfat]

having a lot of different and often bright colors

rengarenk

rengarenk

Ex: The springtime brought a burst of colorful blossoms to the park .İlkbahar, parka **renkli** çiçeklerin patlamasını getirdi.

in a manner that causes feelings of sadness, hopelessness, or discouragement

sıkıntı verici bir şekilde

sıkıntı verici bir şekilde

Ex: She sighed depressingly when recounting her failed business venture .Başarısız iş girişimini anlatırken **üzücü bir şekilde** iç çekti.
disturbing
[sıfat]

causing a strong feeling of worry or discomfort

rahatsız edici

rahatsız edici

Ex: The book explores disturbing truths about human nature.Kitap, insan doğası hakkında **rahatsız edici** gerçekleri araştırıyor.
intriguing
[sıfat]

arousing interest and curiosity due to being strange or mysterious

merak uyandıran

merak uyandıran

Ex: His peculiar habits and eccentric personality made him an intriguing character to his neighbors .Onun tuhaf alışkanlıkları ve eksantrik kişiliği, komşuları için **merak uyandıran** bir karakter yapmıştı.
odd
[sıfat]

unusual in a way that stands out as different from the expected or typical

tuhaf

tuhaf

Ex: It was odd for him to be so quiet , as he 's usually very talkative .Genellikle çok konuşkan olduğu için onun bu kadar sessiz olması **tuhaf**tı.
sad
[sıfat]

emotionally bad or unhappy

üzgün, feeling bad or unhappy

üzgün, feeling bad or unhappy

Ex: It was a sad day when the team lost the championship game .Takım şampiyonluk maçını kaybettiğinde **üzücü** bir gündü.
striking
[sıfat]

exceptionally eye-catching or beautiful

aşırı derecede çekici

aşırı derecede çekici

Ex: He had a striking look with his tall frame and distinctive tattoos , making him unforgettable .Uzun boyu ve belirgin dövmeleriyle **çarpıcı** bir görünüme sahipti, bu da onu unutulmaz kılıyordu.
unusual
[sıfat]

not commonly happening or done

olağandışı

olağandışı

Ex: The restaurant ’s menu features unusual dishes from around the world .Restoranın menüsü dünyanın dört bir yanından **alışılmadık** yemekler sunuyor.
vivid
[sıfat]

producing lifelike and detailed mental images

açık

açık

Ex: The memoir 's vivid accounts of historical events provided readers with a compelling and immersive understanding of the past .Anıların tarihi olaylara dair **canlı** anlatımları, okuyuculara geçmişe dair etkileyici ve sürükleyici bir anlayış sağladı.
Kitap Total English - Orta
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir