SAT Sözcük Becerileri 4 - Ders 37

Gözden Geçir

Flash kartlar

Yazım

Quiz

Öğrenmeye başla

pollen [isim]

çiçek tozu

to pollute [fiil]

kirletmek

Ex: Factories often pollute the air with emissions from burning fossil fuels .

Fabrikalar genellikle fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan emisyonlarla havayı kirletir.

gigantic [sıfat]

devasa

Ex: The gigantic skyscraper soared into the sky , dominating the city skyline .

Devasa gökdelen gökyüzüne yükseldi ve şehir silüetine hakim oldu.

ghoulish [sıfat]

korkunç

gritty [sıfat]

cesur

Ex: His gritty performance earned him the respect of his peers .

Onun cesur performansı, akranlarının saygısını kazanmasını sağladı.

gristle [isim]

kıkırdak

to infiltrate [fiil]

sızmak

Ex: Spies may be trained to infiltrate terrorist cells to prevent potential attacks .

Casuslar, potansiyel saldırıları önlemek için terör hücrelerine sızmak üzere eğitilebilir.

influence [isim]

etki

Ex: Her influence in the academic community helped secure funding for the research project .

Akademik topluluktaki etkisi, araştırma projesi için fon sağlanmasına yardımcı oldu.

miscellany [isim]

edebi koleksiyon

Ex: The library 's rare books section included a medieval miscellany of Latin ballads .

Kütüphanenin nadir kitaplar bölümü, Latince baladlardan oluşan ortaçağ derlemesini içeriyordu.

mischievous [sıfat]

yaramaz

Ex: The dog 's mischievous behavior led to him knocking over the trash can .

Köpeğin yaramaz davranışı, çöp kutusunu devirmesine neden oldu.

to reprehend [fiil]

azarlamak

reprehensible [sıfat]

azarı hak eden

Ex: Cheating on the exam was a reprehensible choice .

Sınavda kopya çekmek kınanacak bir seçimdi.

to shriek [fiil]

çığlık atmak

Ex: He shrieked in terror when he saw the snake .

Yılanı gördüğünde dehşet içinde çığlık attı.

sporadic [sıfat]

ara sıra

Ex: She made sporadic appearances at social events , preferring solitude .

Sosyal etkinliklerde seyrek görünüyordu, yalnızlığı tercih ediyordu.

testament [isim]

vasiyet

testator [isim]

vasiyetçi

testimonial [isim]

bonservis

calvary [isim]

cefa

SAT Sözcük Becerileri 4
Ders 1	Ders 2	Ders 3	Ders 4
Ders 5	Ders 6	Ders 7	Ders 8
Ders 9	Ders 10	Ders 11	Ders 12
Ders 13	Ders 14	Ders 15	Ders 16
Ders 17	Ders 18	Ders 19	Ders 20
Ders 21	Ders 22	Ders 23	Ders 24
Ders 25	Ders 26	Ders 27	Ders 28
Ders 29	Ders 30	Ders 31	Ders 32
Ders 33	Ders 34	Ders 35	Ders 36
Ders 37	Ders 38	Ders 39	Ders 40
Ders 41	Ders 42	Ders 43	Ders 44
Ders 45	Ders 46	Ders 47	Ders 48
Ders 49	Ders 50