pattern

Edatlar - Hedef ve Varış Edatları

Bu edatlar bir eylemin hedefini veya bir yolculuğun varış noktasını gösterir.

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

spelling-disable

Yazım

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
Categorized English Prepositions
after
[ilgeç]

toward someone or something that has just left

sonra, arkasından

sonra, arkasından

Ex: He shouted after the taxi driving away .Uzaklaşan taksinin **ardından** bağırdı.
at
[ilgeç]

used to indicate the specific target or recipient of an action or emotion

e

e

Ex: They started shooting at civilians .Sivil halka **doğru** ateş etmeye başladılar.
on
[ilgeç]

used to indicate the object of an action, attack, effort, or collision

üzerine, karşı

üzerine, karşı

Ex: The dog suddenly lunged on the stranger .Köpek aniden yabancının **üzerine** atladı.
to
[ilgeç]

used to express the recipient or target of an action, behavior, or attitude

e

e

Ex: They were respectful to their elders .Büyüklerine **karşı** saygılıydılar.
towards
[ilgeç]

used to indicate a person's attitude, opinion, or behavior regarding someone or something

karşı, yönelik

karşı, yönelik

Ex: He expressed strong feelings of animosity towards his former business partner .Eski iş ortağına karşı güçlü bir düşmanlık duygusu ifade etti.
to
[ilgeç]

used to indicate the target or the party affected by an action or circumstance

e

e

Ex: The message was a warning to potential intruders .Mesaj, potansiyel davetsiz misafirlere bir uyarıydı.
with
[ilgeç]

used to indicate the recipient or target of the specific emotional state or feeling

ile, karşı

ile, karşı

Ex: He was disappointed with himself for making such a careless mistake .Böyle dikkatsiz bir hata yaptığı için kendisine **karşı** hayal kırıklığına uğramıştı.
for
[ilgeç]

used to specify the place or location to which someone or something is intended to go

için, gidecek

için, gidecek

Ex: We 're taking a train for London tomorrow .Yarın Londra'ya bir tren **ile** gidiyoruz.
to
[ilgeç]

used to say where someone or something goes

[-a/-e/-ya/-ye]

[-a/-e/-ya/-ye]

Ex: We drive to grandma 's house for Sunday dinner .Pazar akşam yemeği için büyükannemin evine **doğru** sürüyoruz.
Edatlar
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir