pattern

C2 Düzeyi Kelime Listesi - Başarısızlık ve Yoksulluk

Burada Başarısızlık ve Yoksulluk hakkında konuşmak için özellikle C2 düzeyindeki öğrenciler için derlenmiş tüm temel kelimeleri öğreneceksiniz.

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

spelling-disable

Yazım

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
CEFR C2 Vocabulary
inefficacious

not effective in achieving the intended purpose

verimsiz

verimsiz

[sıfat]
abortive

failing to produce or accomplish the desired outcome

sonuçsuz

sonuçsuz

[sıfat]
unprosperous

not doing well or not having enough money or success

başarısız

başarısız

Google Translate
[sıfat]
ill-fated

marked by bringing bad fortune or ending in failure

talihsiz

talihsiz

[sıfat]
bungled

poorly executed or managed, resulting in a failure to achieve the intended outcome

kötü yapılmış

kötü yapılmış

Google Translate
[sıfat]
unavailing

resulting in little or no effect or success

nafile

nafile

[sıfat]
languishing

suffering or experiencing a lack of progress, vitality, or growth, often characterized by a feeling of being stuck or in decline

yalnız kalan

yalnız kalan

Google Translate
[sıfat]
foiled

prevented from succeeding or achieving a desired outcome

boşa çıkmış

boşa çıkmış

Google Translate
[sıfat]
destitute

lacking various essential needs that are important for well-being or function

muhtaç

muhtaç

[sıfat]
penurious

having an extreme lack of money

yoksul

yoksul

[sıfat]
hand-to-mouth

describing a situation where income is just sufficient to cover basic needs

günü kurtarmak

günü kurtarmak

Google Translate
[sıfat]
indigent

extremely poor or in need

muhtaç

muhtaç

[sıfat]
impecunious

severely lacking money

züğürt

züğürt

[sıfat]
downtrodden

oppressed or treated unfairly, especially by those in power

ezilen

ezilen

Google Translate
[sıfat]
to backfire

to have a result contrary to what one desired or intended

olumsuz sonuç vermek

olumsuz sonuç vermek

[fiil]
beggarly

extremely poor

sefil

sefil

Google Translate
[sıfat]
to blunder

to commit an embarrassing and serious mistake out of carelessness or stupidity

gaf yapmak

gaf yapmak

[fiil]
to bungle

to handle a task or activity clumsily, often causing damage or problem

yüzüne gözüne bulaştırmak

yüzüne gözüne bulaştırmak

[fiil]
to fizzle

to fail or end in a weak or disappointing manner

patlamak

patlamak

Google Translate
[fiil]
to languish

to fail to be successful or make any progress

gelişme kaydedememek

gelişme kaydedememek

[fiil]
to fold

(of a company, organization, etc.) to close or stop trading due to financial problems

iflas etmek

iflas etmek

[fiil]
to underperform

to not succeed as much as intended

beklenenden daha düşük performans göstermek

beklenenden daha düşük performans göstermek

[fiil]
to relinquish

to voluntarily give up or surrender control, possession, or responsibility over something

vazgeçmek

vazgeçmek

[fiil]
to fumble

to handle or grip something clumsily or ineffectively

belirsizlik içinde tutmak

belirsizlik içinde tutmak

Google Translate
[fiil]
to misfire

(of a plan) to fail to have the intended result

(bir planda) başarısızlığa uğramak

(bir planda) başarısızlığa uğramak

[fiil]
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir