C2 Düzeyi Kelime Listesi - Ağırlık ve denge

Burada, C2 seviyesi öğrencileri için özel olarak derlenmiş, Ağırlık ve Denge hakkında konuşmak için gerekli tüm temel kelimeleri öğreneceksiniz.

Gözden Geçir

Flash kartlar

Yazım

Quiz

Öğrenmeye başla

unwieldy

[sıfat]

difficult to move or control because of its large size, weight, or unsusal shape

hantal

Ex: He grappled with the unwieldy tent poles , trying to set up the camping shelter .Kamp barınağını kurmaya çalışırken **hantal** çadır direkleriyle mücadele etti.

Kapat

Giriş yap

hefty

[sıfat]

substantial in size or weight

ağır, büyük

Ex: She packed a hefty suitcase for her two-week vacation .İki haftalık tatili için **büyük** bir valiz hazırladı.

Kapat

Giriş yap

cumbersome

[sıfat]

challenging to manage or move due to size, weight, or awkward shape

hantal

Ex: The cumbersome package barely fit through the doorway .**Hantal** paket zar zor kapıdan sığdı.

Kapat

Giriş yap

unyielding

[sıfat]

inflexible or resistant to pressure

esnek olmayan, dirençli

Ex: Essential for law enforcement officers, the bulletproof vest's unyielding nature provided crucial protection.Kolluk kuvvetleri için gerekli olan kurşun geçirmez yeleğin **dirençli** doğası, hayati koruma sağladı.

Kapat

Giriş yap

wobbly

[sıfat]

unstable and likely to shake or rock from side to side

sallanan, dengesiz

Ex: The toddler took a few wobbly steps as she learned to walk , her balance still developing .Yürümeyi öğrenirken, dengesi hala gelişmekte olan çocuk birkaç **sallantılı** adım attı.

Kapat

Giriş yap

tenuous

[sıfat]

very delicate or thin

ince

Ex: He held onto the tenuous thread , hoping it would support the weight of the object .Nesnenin ağırlığını taşıyacağını umarak **ince** ipe tutundu.

Kapat

Giriş yap

rugged

[sıfat]

sturdily constructed and able to endure harsh treatment or challenging environments

sağlam

Ex: The firefighter wore rugged protective gear, safeguarding against the intense heat and hazards of the job.İtfaiyeci, işin yoğun sıcağına ve tehlikelerine karşı koruma sağlayan **sağlam** koruyucu giysiler giyiyordu.

Kapat

Giriş yap

steadfast

[sıfat]

firmly secured in one position and unable to move or change

sabit, kararlı

Ex: The ancient fortress stood steadfast against the enemy's siege, its walls unyielding.Eski kale, düşman kuşatmasına karşı **dik durdu**, duvarları boyun eğmezdi.

Kapat

Giriş yap

ponderous

[sıfat]

difficult to move or manage due to bulk

hantal

Ex: The book 's ponderous design made it hard to hold while reading .Kitabın **ağır** tasarımı, okurken tutmayı zorlaştırıyordu.

Kapat

Giriş yap

unfaltering

[sıfat]

displaying consistent determination or resolve in the face of challenges

sarsılmaz, kararlı

Ex: Despite the challenges, the team displayed unfaltering determination to achieve victory.Zorluklara rağmen, takım zaferi elde etmek için **sarsılmaz** bir kararlılık sergiledi.

Kapat

Giriş yap

unwavering

[sıfat]

remaining steady and consistent, without showing signs of doubt or hesitation

sarsılmaz, kararlı

Ex: The leader 's unwavering commitment to justice inspired the entire community .Liderin adalete olan **sarsılmaz** bağlılığı tüm topluluğa ilham verdi.

Kapat

Giriş yap

tensile

[sıfat]

capable of being stretched or drawn out without breaking

Ex: Unlike brittle ceramics , this composite is tensile, which prevents sudden failure .

Kapat

Giriş yap

indestructible

[sıfat]

cannot be easily damaged, broken, or destroyed

yok edilemez