Cambridge English: CPE (C2 Proficiency) - Fiziksel Tanımlamalar

Gözden Geçir

Flash kartlar

Yazım

Quiz

Öğrenmeye başla

burly

[sıfat]

strongly built and muscular, with a large and robust physique

iri yarı, sağlam yapılı

Ex: The burly football player towered over his opponents on the field , intimidating them with his size and strength .**İri yarı** futbol oyuncusu sahada rakiplerinin üzerinde yükseliyor, boyutu ve gücüyle onları korkutuyordu.

Kapat

Giriş yap

buxom

[sıfat]

(of a woman's body) full, rounded, and robust, implying physical vitality and wholesome attractiveness

sıhhatli

Ex: The vintage Hollywood stars , known for their buxom beauty , set the standard for glamour and sophistication .Onun **dolgun** silueti kalabalıkta göze çarpıyordu.

Kapat

Giriş yap

coiffure

[isim]

a hairstyle, especially one that is elaborate or professionally done

saç modeli

Kapat

Giriş yap

hirsute

[sıfat]

having noticeable or excessive hair

kıllı

Kapat

Giriş yap

physiognomy

[isim]

the interpretation of a person's character or temperament based on the structure and expression of their face

fizyonomi

Kapat

Giriş yap

visage

[isim]

a person's facial expression, conveying mood or emotion

surat

Kapat

Giriş yap

wizened

[sıfat]

(of a person) having loose and wrinkled skin due to old age

pörsük

Ex: His wizened hands showed the effects of a lifetime working outdoors in harsh conditions.**Kırışmış** elleri hafifçe titriyordu çay fincanına uzanırken.

Kapat

Giriş yap

corpulent

[sıfat]

excessively overweight or obese

şişman, tombul

Ex: The fashion industry has been criticized for not adequately representing people of all body types , especially those who are corpulent.Moda endüstrisi, tüm vücut tiplerinden insanları, özellikle de **şişman** olanları yeterince temsil etmediği için eleştirildi.

Kapat

Giriş yap

countenance

[isim]

someone's face or facial expression

yüz

Ex: Her countenance betrayed her nervousness as she waited for the interview to begin .Mülakatın başlamasını beklerken **yüz ifadesi** gerginliğini ele veriyordu.

Kapat

Giriş yap

portly

[sıfat]

(especially of a man) round or a little overweight

iri yapılı

Ex: The portly chef delighted patrons with his hearty meals and jovial personality .**Tombul** şef, bol yemekleri ve neşeli kişiliği ile müşterileri memnun etti.

Kapat

Giriş yap

mien

[isim]

a person's appearance or manner, especially as an indication of their character or mood

tavır

Ex: The artist 's confident mien hinted at the creative genius behind the masterpiece on display .Sanatçının kendinden emin **görünüşü**, sergilenen başyapıtın ardındaki yaratıcı dehayı ima ediyordu.

Kapat

Giriş yap

wan

[sıfat]

pale or sickly, typically due to fear, illness, or exhaustion

solgun, bitkin

Ex: His wan expression was the result of a long night without sleep.Onun **solgun** ifadesi, uykusuz geçen uzun bir gecenin sonucuydu.

Kapat

Giriş yap

gaunt

[sıfat]

(of a person) excessively thin as a result of a disease, worry or hunger

narin

Ex: The famine-stricken village was filled with gaunt faces and empty stomachs.Kıtlıktan etkilenen köy, **zayıf** yüzler ve boş midelerle doluydu.

Kapat

Giriş yap

grimace

[isim]

a twisted facial expression indicating pain, disgust or disapproval

kaş çatması

Ex: Upon seeing the offensive graffiti , a look of grimace crossed his face .Rahatsız edici grafitiyi görünce, yüzünde bir **yüz buruşturma** ifadesi belirdi.

Kapat

Giriş yap

lithe

[sıfat]

slender, flexible, and graceful in movement

kıvrak

Ex: The lithe cat moved stealthily through the bushes , its movements barely making a sound .**Zarif** kedi çalıların arasında sessizce hareket ediyordu, hareketleri neredeyse hiç ses çıkarmıyordu.

Kapat

Giriş yap

livid

[sıfat]

pale in appearance, often due to intense emotion or illness

soluk, beyaz

Ex: The child 's livid face worried the teacher enough to send him to the nurse .Çocuğun **solgun** yüzü, öğretmeni onu hemşireye gönderecek kadar endişelendirdi.

Kapat

Giriş yap

virile

[sıfat]

displaying manly qualities or characteristics

erkeksi

Ex: The actor 's virile presence on stage captivated the audience with its masculinity .Aktörün sahnedeki **erkeksi** varlığı, erkekliğiyle seyirciyi büyüledi.

Kapat

Giriş yap

Cambridge English: CPE (C2 Proficiency)

LanGeek uygulamasını indir