in a way that happens every day or once a day
her gün
Kız kardeşim stres atma için günlük olarak meditasyon yapar.
Burada, Face2Face Elementary ders kitabının Ünite 3 - 3A'daki kelimeleri bulacaksınız, örneğin "günlük", "kalkmak", "öğle yemeği", vb.
Gözden Geçir
Flash kartlar
Yazım
Quiz
in a way that happens every day or once a day
her gün
Kız kardeşim stres atma için günlük olarak meditasyon yapar.
a set of actions or behaviors that someone does regularly or habitually
rutin
O her gün bir sabah rutini takip eder.
to get on our feet and stand up
ayağa kalkmak
Uzun bir uçuştan sonra ayağa kalkmak ve bacaklarımı esnetmek iyi hissettirdi.
to travel or move from one location to another
gitmek
O, aile için akşam yemeği hazırlamak üzere mutfağa gitti.
furniture we use to sleep on that normally has a frame and mattress
yatak
Kitaplarım ve gözlüklerim için yatağımın yanında bir yatak başı sehpası var.
to go away from somewhere
gitmek
O, arkadaşlarını partiden hiçbir veda etmeden ayrıldı.
the place that we live in, usually with our family
ev
Aile, banliyöde yeni bir eve taşındı.
to reach a specific place
varmak
Uçağımızı yakalamak için havaalanına erken varmamız gerekecek.
to eat or drink something
içmek yada yemek
Günümüze başlamadan önce birlikte kahvaltı yapalım.
the first meal we have in the early hours of the day
kahvaltı
Kahvaltı, vücuda günü başlatmak için gerekli enerji ve besinleri sağladığı için önemli bir rol oynar.
a meal we eat in the middle of the day
öğle yemeği
Sağlıklı ve lezzetli bir öğle yemeği için feta peyniri ve zeytinli Yunan salatası yaptım.
the main meal of the day that we usually eat in the evening
akşam yemeği
Akşam yemeği için lezzetli bir tavuk sebzeli stir-fry pişirdim.
to begin something new and continue doing it, feeling it, etc.
başlamak (bir şeyi yapmaya)
Radyodaki şarkıya başladı eşlik etmeye.
something that we do regularly to earn money
iş
Yaz tatili boyunca, bir tur rehberi olarak iş aldı.
students as a whole that are taught together
sınıf
Öğretmen, günün dersine başlamaya hazır olarak sınıfa girdiklerinde sınıfı selamladı.
to make something end
bitirmek
Duvarları boyamayı bitirdi ve işini takdir etti.
to spend time to learn about certain subjects by reading books, going to school, etc.
ders çalışmak
O, yaklaşan sınavları için her gün saatlerce çalışır.
to rest our mind and body, with our eyes closed
uyumak
Uzun bir iş gününden sonra, enerjimi yenilemek için rahatlamayı ve uyumayı severim.
to continue to exist or be alive
hayatta olmak
Kaktüsler su olmadan aylarca yaşayabilir.