IELTS Academic için kelime bilgisi (Skor 8-9) - Felaketler

Burada, Akademik IELTS sınavı için gerekli olan Afetlerle ilgili bazı İngilizce kelimeler öğreneceksiniz.

Gözden Geçir

Flash kartlar

Yazım

Quiz

Öğrenmeye başla

calamity

[isim]

an event causing great and often sudden damage, distress, or destruction

musibet

Ex: The dam 's failure resulted in a calamity, with a massive flood sweeping through the downstream areas .Barajın arızalanması, aşağı kesimlerde büyük bir selin yaşanmasıyla bir **felaketle** sonuçlandı.

Kapat

Giriş yap

cataclysm

[isim]

a sudden, violent natural disaster that drastically alters the earth's landscape

yer kabuğundaki ani değişme

Ex: Landslides and rock avalanches are examples of relatively common terrestrial cataclysms that can develop with little warning .Toprak kaymaları ve kaya çığları, çok az uyarı ile gelişebilen nispeten yaygın karasal **felaketlerin** örnekleridir.

Kapat

Giriş yap

ravage

[isim]

action that breeds severe damage or destruction

tahribat, yıkım

Ex: The invasive species caused the ravage of local ecosystems , impacting native flora and fauna .İstilacı türler, yerel ekosistemlerin **tahribatına** neden oldu ve yerel flora ve faunayı etkiledi.

Kapat

Giriş yap

conflagration

[isim]

an extremely intense and destructive fire

yangın felâketi

Ex: The museum 's archives were tragically lost in the conflagration, erasing invaluable historical documents and artifacts .Müzenin arşivleri, paha biçilmez tarihi belgeleri ve eserleri silen **yangın**da trajik bir şekilde kayboldu.

Kapat

Giriş yap

scourge

[isim]

a cause of widespread suffering or affliction

felaket, belâ

Ex: Tsunamis are a natural scourge for coastal populations , causing immense destruction with their powerful waves .Tsunamiler, kıyı nüfusları için doğal bir **beladır**, güçlü dalgalarıyla büyük yıkıma neden olurlar.

Kapat

Giriş yap

aftershock

[isim]

a smaller earthquake or tremor that follows the main shock of a seismic event

artçı şok, ikincil sarsıntı

Ex: Residents experienced anxiety as aftershocks continued to shake the area , prompting some to seek temporary shelter .Bölgeyi sarsmaya devam eden **artçı sarsıntılar** nedeniyle sakinler endişe yaşadı ve bazıları geçici barınak aramaya yöneldi.

Kapat

Giriş yap

temblor

[isim]

an earthquake caused by underground movement or volcanic activity

deprem, zelzele

Ex: The school conducted earthquake drills to ensure students knew what to do in the event of a temblor.Okul, öğrencilerin bir **deprem** durumunda ne yapmaları gerektiğini bildiklerinden emin olmak için deprem tatbikatları düzenledi.

Kapat

Giriş yap

deluge

[isim]

a severe flood of water

sel

Kapat

Giriş yap

salvage

[isim]

the act of saving or rescuing a ship or its cargo from loss, damage, or destruction

kurtarma, kurtarım

Ex: The salvage operation successfully recovered the cargo from the grounded ship , preventing environmental damage .**Kurtarma** operasyonu, karaya oturan gemiden yükü başarıyla kurtararak çevresel hasarı önledi.

Kapat

Giriş yap

epicenter

[isim]

the point on the surface of the earth vertically above the focus of an earthquake where its effects are felt most strongly

deprem odağı

Ex: During the pandemic , the city became the epicenter of the outbreak , with hospitals struggling to manage the influx of patients .Pandemi sırasında, şehir hastanelerin hasta akınıyla başa çıkmakta zorlandığı salgının **merkez üssü** haline geldi.

Kapat

Giriş yap

waterspout

[isim]

a tornado occurring over a body of water, characterized by a funnel-shaped cloud filled with water droplets or spray

su hortumu, deniz hortumu

Ex: Residents along the waterfront observed a waterspout moving towards the shore , causing momentary concern .Kıyı şeridindeki sakinler, kıyıya doğru hareket eden bir **su hortumu** gözlemledi ve bu anlık bir endişeye neden oldu.

Kapat

Giriş yap

IELTS Academic için kelime bilgisi (Skor 8-9)

LanGeek uygulamasını indir

Langeek

IELTS Academic için kelime bilgisi (Skor 8-9) - Felaketler