Duyusal Deneyimleri Tanımlayan Sıfatlar - Koku Sıfatları

Bu sıfatlar, çevremizde karşılaşabileceğimiz çeşitli aromaları ve kokuları tanımlar.

Gözden Geçir

Flash kartlar

Yazım

Quiz

Öğrenmeye başla

stinky [sıfat]

kokmuş

Ex: The stinky socks left on the floor made the whole room smell bad .

Yerde bırakılan kokmuş çoraplar tüm odayı kötü kokuttu.

fragrant [sıfat]

hoş kokulu

Ex: The citrus-scented cleaning product made the kitchen fragrant , leaving a clean and refreshing smell .

Narenciye kokulu temizlik ürünü, mutfağı hoş kokulu hale getirdi, temiz ve ferahlatıcı bir koku bıraktı.

aromatic [sıfat]

aromatik

Ex: The aromatic herbs added depth of flavor to the soup .

Aromatik otlar çorbaya lezzet derinliği kattı.

scented [sıfat]

kokulu

Ex: The scented body spray had a tropical aroma , leaving a lingering and pleasant fragrance on the skin .

Kokulu vücut spreyi tropikal bir aromaya sahipti, ciltte kalıcı ve hoş bir koku bırakıyordu.

pungent [sıfat]

keskin kokulu

Ex: The pungent flavor of the mustard added a kick to the sandwich .

Hardalın keskin lezzeti sandviçe bir canlılık kattı.

putrid [sıfat]

çürük

Ex: The putrid remains of the fruit attracted swarms of flies in the heat .

Meyvenin çürük kalıntıları sıcakta sinek sürülerini çekti.

rancid [sıfat]

kokmuş

Ex:

Peyniz buzdolabında haftalar geçtikten sonra bayatlamıştı, bu da onu yenmez hale getirdi.

reeking [sıfat]

pis kokan

Ex:

Restoranın dışındaki kötü kokan çöp konteyneri birçok sinek çekti.

sweet-smelling [sıfat]

hoş kokulu

Ex: The sweet-smelling candles in the living room created a cozy atmosphere with their warm and sugary fragrance .

Oturma odasındaki güzel kokulu mumlar, sıcak ve şekerli kokularıyla rahatlatıcı bir atmosfer yarattı.

odorous [sıfat]

kötü kokulu

Ex: The odorous fumes from the factory polluted the air .

Fabrikadan çıkan kokulu dumanlar havayı kirletti.

perfumed [sıfat]

parfümlü

Ex: The perfumed candles on the dining table created a warm and inviting atmosphere with their soothing scents .

Yemek masasındaki parfümlü mumlar, rahatlatıcı kokularıyla sıcak ve davetkar bir atmosfer yarattı.

fusty [sıfat]

küflü

Ex: The abandoned room had a fusty smell , as if it had n't been aired out in years .

Terk edilmiş oda, yıllardır havalandırılmamış gibi küflü bir kokuya sahipti.

fetid [sıfat]

iğrenç kokulu

Ex: The rotting carcass of an animal emitted a fetid odor , attracting scavengers and insects .

Bir hayvanın çürüyen leşi, pis bir koku yayarak leş yiyicileri ve böcekleri çekti.

smoky [sıfat]

dumanlı

Ex: The smoky smell of the wood-fired oven added authenticity to the pizza restaurant .

Odun ateşli fırının dumanlı kokusu pizzacıya gerçekçilik kattı.

citrusy [sıfat]

narenciye tadında

Ex:

Margaritasındaki limonun narenciye tadından hoşlandı.

Duyusal Deneyimleri Tanımlayan Sıfatlar
Tat sıfatları	Koku Sıfatları	Görme sıfatları	Renk sıfatları
Hafiflik Sıfatları	Karanlık sıfatları	Desen sıfatları	Pürüzsüz doku sıfatları
Pürüzlü doku sıfatları	Tutarlık Sıfatları	Sıcaklık sıfatları	Hava durumu sıfatları
Ses sıfatları	Müziğin Sıfatları	Yiyecek sıfatları	Yemek Hazırlama Sıfatları