pattern

Azimlilik - Yapmaya Başlamak

"Alma dalma" ve "ısırgan otunu kavrama" gibi örneklerle başlamayla ilgili İngilizce deyimleri keşfedin.

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
English idioms related to Perseverance
to grasp the nettle

to take a direct and determined approach to a difficult or unpleasant task

zorluklara göğüs germek

zorluklara göğüs germek

[ifade]
to be good to go

(of a person) to be physically or mentally ready to get something done

birinin bir şeyi yapmaya hazır olması

birinin bir şeyi yapmaya hazır olması

[ifade]
to clear the decks

to get ready for action by removing physical and mental obstacles

eyleme geçmeye hazırlanmak

eyleme geçmeye hazırlanmak

[ifade]
to get the show on the road

to start doing something in the way that was planned

işe koyulmak

işe koyulmak

[ifade]
to learn one's lesson

to gain knowledge after experiencing something painful or disastrous

ders almak

ders almak

[ifade]
to make one's move

doing something that someone has planned to, often when they find the right time

harekete geçmek

harekete geçmek

[ifade]
to pull one's finger out

to start working hard instead of hesitating and wondering around

boşa zaman geçirmeyi bırakıp işe sarılmak

boşa zaman geçirmeyi bırakıp işe sarılmak

[ifade]
to put something down to experience

to learn from a failure, mistake, or unpleasant situation instead of feeling bad about it

deneyime vermek

deneyime vermek

[ifade]
to roll up one's sleeves

to prepare oneself for an intense or difficult task

kolları sıvamak

kolları sıvamak

[ifade]
to take the plunge

to devote one's time and energy to doing or finishing something one was nervous about

riski göze alarak bir işe girişmek

riski göze alarak bir işe girişmek

[ifade]
to walk before somebody run

to start with small steps before tackling difficult tasks or challenges

koşmaya çalışmadan önce yürümeyi öğrenmek

koşmaya çalışmadan önce yürümeyi öğrenmek

[ifade]
from scratch

from the point at which something began

en başından

en başından

[ifade]
to make up for lost time

to enjoy an experience as much as one can, due to the lack of previous opportunity

eksiklerini kapatmaya çalışmak

eksiklerini kapatmaya çalışmak

[ifade]
on your mark

a command given to the participants of a competition, particularly a race, to ready themselves

hazır olun

hazır olun

[ifade]
in the pipeline

at the planning, preparing, or developing stage

yapım aşamasında

yapım aşamasında

[ifade]
to get on the stick

to properly begin doing something that one was neglecting

yarım bırakılan işi yapmaya başlamak

yarım bırakılan işi yapmaya başlamak

[ifade]
to get the ball rolling

to start to do an activity, often in a way that is encouraging to others

bir şeyleri başlatmak

bir şeyleri başlatmak

[ifade]
to get to grips with something

to start dealing with, understanding, or accepting something that is difficult

üstesinden gelmek

üstesinden gelmek

[ifade]
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir