pattern

Zaman - Bekleyiş

Bekleme eylemiyle ilgili "sıkı tutunmak" ve "toz yerleşmek" gibi İngilizce deyimleri inceleyin.

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
English idioms related to Time
to cool one's heels

to be forced to wait for a person or anticipate something

ağaç olmak

ağaç olmak

[ifade]
the dust settle

to allow or wait for a situation to become calmer or more stable after a significant change or serious dispute

ortalığın yatışmasını beklemek

ortalığın yatışmasını beklemek

[ifade]
to bide one's time

to patiently wait and avoid taking action until one finds a suitable or advantageous time

doğru anı beklemek

doğru anı beklemek

[ifade]
to hold one's breath

to wait for something anxiously or eagerly

bir şeyin olmasını heyecanla beklemek

bir şeyin olmasını heyecanla beklemek

[ifade]
to hold one's horses

to hold on and not to rush into doing something, often used imperatively

sabırlı davranmak

sabırlı davranmak

[ifade]
keep one's shirt on

used for telling a person to be more patient or to think before reacting angrily

sakin olmak

sakin olmak

[Cümle]
to let the grass grow under one's feet

to spend time wastefully or do something with delay

boşa zaman harcamamak

boşa zaman harcamamak

[ifade]
to hang tight

to stop doing anything for a while

bir süreliğine bir şey yapmayı bırakmak

bir süreliğine bir şey yapmayı bırakmak

[ifade]
how the land lie

the assessment or understanding of the current state or conditions of a particular situation or context, specifically at a specific point or period

işlerin gidişatı

işlerin gidişatı

[ifade]
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir