pattern

Sözlü Eylem Fiilleri - Müzakere ve Tartışma Fiilleri

Burada "pazarlık", "tartışma" ve "uzlaşma" gibi müzakere ve tartışmaya atıfta bulunan bazı İngilizce fiilleri öğreneceksiniz.

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

spelling-disable

Yazım

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
Categorized English Verbs of Verbal Action
to negotiate

to discuss the terms of an agreement or try to reach one

müzakere etmek, konuşarak anlaşmaya varmak

müzakere etmek, konuşarak anlaşmaya varmak

[fiil]
to talk

to discuss a particular thing with someone, especially something that is important or serious

sohbet etmek, konuşmak

sohbet etmek, konuşmak

[fiil]
to compromise

to come to an agreement after a dispute by reducing demands

uzlaşmak

uzlaşmak

[fiil]
to bargain

to negotiate the terms of a contract, sale, or similar arrangement for a better agreement, price, etc.

pazarlık etmek

pazarlık etmek

[fiil]
to parley

to discuss the terms of an agreement with an opposing side, usually an enemy

müzakere etmek

müzakere etmek

[fiil]
to haggle

to negotiate, typically over the price of goods or services

pazarlık etmek

pazarlık etmek

[fiil]
to chaffer

to negotiate over the price of goods or services

pazarlık yapmak, takas etmek

pazarlık yapmak, takas etmek

Google Translate
[fiil]
to dicker

to negotiate with someone, particularly about the price of something

pazarlık etmek

pazarlık etmek

[fiil]
to broker

to help make deals or agreements between different parties

alım satım yapmak

alım satım yapmak

[fiil]
to arbitrate

to officially resolve a disagreement between people

hakemlik yapmak

hakemlik yapmak

[fiil]
to clinch

to decisively conclude something, such as an argument or a contract

kesin olarak çözümlemek

kesin olarak çözümlemek

[fiil]
to discuss

to talk about something with someone, often in a formal manner

bir şey hakkında konuşmak

bir şey hakkında konuşmak

[fiil]
to debate

to formally discuss a matter, usually in a structured setting

müzakere etmek

müzakere etmek

[fiil]
to justify

to provide a valid reason or explanation for an action, decision, or belief, usually something that others consider wrong

mazur göstermek, haklı göstermek, doğrulamak

mazur göstermek, haklı göstermek, doğrulamak

[fiil]
to reason

to present justifications or explanations for a particular idea, decision, conclusion, etc.

akıl yürütmek, gerekçelendirmek

akıl yürütmek, gerekçelendirmek

Google Translate
[fiil]
to explain

to provide reasons to make an action or situation seem acceptable

izahatta bulunmak

izahatta bulunmak

[fiil]
to account for

to provide explanations or reasons for a particular situation or set of circumstances

açıklamak

açıklamak

[fiil]
to rationalize

to create reasonable explanations for behaviors, decisions, or actions, especially when they may not truly represent the real motives

rasyonelleştirmek, mazeret göstermek

rasyonelleştirmek, mazeret göstermek

Google Translate
[fiil]
to talk through

to discuss thoroughly and understand all the details of something

ayrıntılı şekilde tartışmak, detaylıca incelemek

ayrıntılı şekilde tartışmak, detaylıca incelemek

Google Translate
[fiil]
to talk over

to thoroughly discuss something, particularly to reach an agreement or make a decision

müzakere etmek

müzakere etmek

[fiil]
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir