pattern

Başarısızlık - Kaybet ya da Kazan

"Gauntlet" ve "close call" gibi kaybetme veya kazanmayla ilgili İngilizce deyimleri inceleyin.

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
English idioms related to Failure
close call

a situation where there is an equal chance for one to fail or succeed

kıl payı farkla sonuçlanan yarış

kıl payı farkla sonuçlanan yarış

[isim]
to go toe to toe

to fight or compete with someone with great force, determination, and strength

kapışmak

kapışmak

[ifade]
to look to one's laurels

to try harder in order not to let others outdo one

mevkisini korumak

mevkisini korumak

[ifade]
to meet one's match

to be challenged by someone as equally good or slightly better than one

dengiyle karşılaşmak

dengiyle karşılaşmak

[ifade]
to take up the gauntlet

to agree to undertake a challenge

meydan okumayı kabul etmek

meydan okumayı kabul etmek

[ifade]
to throw down the gauntlet

to challenge someone to a fight or competition

meydan okumak

meydan okumak

[ifade]
bring it on

used to demonstrate confidence in one's skills and abilities when challenging someone

elinden geleni ardına koyma

elinden geleni ardına koyma

[Cümle]
playing field

the circumstances or conditions under which competition takes place

eşit şartların sağlandığı bir durum

eşit şartların sağlandığı bir durum

[isim]
zero-sum game

a situation in which one side can achieve victory by taking the advantage away from the other side in a competition, causing them to lose the game

bir tarafın kazanırken diğer tarafın kaybetmesi

bir tarafın kazanırken diğer tarafın kaybetmesi

[isim]
dog eat dog

(in business, politics, etc.) a situation in which the competition is so fierce that everyone is willing to do whatever it takes to be successful, even if it means harming others

kıran kırana rekabet

kıran kırana rekabet

[ifade]
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir