pattern

Ünlemler - Onaylamama ve dehşet ünlemleri

Bu ünlemler, konuşmacının birinin davranışına veya eylemlerine eleştiri ifade etmek istediğinde veya beklenmedik ve hoş olmayan bir şeye tepki vermek istediğinde kullanılır.

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

spelling-disable

Yazım

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
Categorized English Interjections
boo
[ünlem]

used to vocalize disapproval, dissatisfaction, or disdain, particularly in response to something disliked or unwelcome

Yuuh, Iyy

Yuuh, Iyy

Ex: Boo!**Buu**! Argümanın mantıklı değil.
tsk tsk
[ünlem]

used to express disapproval, disappointment, or reproach

tsk tsk, ay ay ay

tsk tsk, ay ay ay

Ex: Tsk tsk, you know better than to leave your dirty dishes in the sink.**Tsk tsk**, kirli bulaşıklarını lavaboda bırakmaman gerektiğini biliyorsun.

used to express relief or satisfaction at the departure or removal of someone or something undesirable

defolay gitsin, iyi ki gitti

defolay gitsin, iyi ki gitti

Ex: Good riddance !**İyi ki gittin!** Ofisteki sürekli negatifliğini özlemeyeceğiz.
grow up
[ünlem]

used to express exasperation or disapproval towards someone who is behaving immaturely or irresponsibly

Büyü artık!, Olgunlaş biraz!

Büyü artık!, Olgunlaş biraz!

Ex: You spilled your coffee and you're upset?Kahveni döktün ve üzgünsün? **Büyü artık**, bu sadece bir dökme.
how dare you
[ünlem]

used to express strong disapproval, condemnation, or outrage at someone's actions or behavior

nasıl cürret edersin, nasıl cüret edersiniz

nasıl cürret edersin, nasıl cüret edersiniz

Ex: How dare you speak ill of my friend ?**Nasıl cüret edersin** arkadaşıma kötü söz söylemeye?
language
[ünlem]

used to express surprise, shock, or disapproval in response to something someone has said

Dil!, O dil!

Dil!, O dil!

Ex: Excuse me, language!Affedersiniz, **dil** ! Çocuklar var.

used to indicate reluctant acceptance, skepticism, or resignation regarding someone's statement or assertion

Madem öyle diyorsun., Sen bilirsin.

Madem öyle diyorsun., Sen bilirsin.

Ex: You believe it's going to rain tomorrow?Yarın yağmur yağacağını mı düşünüyorsun? **Sen öyle diyorsan.**
rubbish
[ünlem]

used to express disbelief, disagreement, or disapproval of something that has been said

Saçmalık!, Zırva!

Saçmalık!, Zırva!

Ex: Rubbish!**Saçmalık**! Sınavda iyi yapmak istiyorsanız çaba göstermelisiniz.
shame on you
[ünlem]

used to convey disapproval, disappointment, or reproach towards someone for their actions, behavior, or decisions

Yazıklar olsun, Utanmalısın

Yazıklar olsun, Utanmalısın

Ex: You cheated during the game?Oyunda hile mi yaptın? **Yazıklar olsun sana**.
tut-tut
[ünlem]

used to express mild reprimand, disapproval, or disappointment in response to someone's actions, behavior, or words

tut-tut, tsk-tsk

tut-tut, tsk-tsk

Ex: Tut-tut, keep your voice down, please.**Tut-tut**, sesini alçalt, lütfen.
objection
[ünlem]

used to express disagreement, opposition, or protest towards something that has been said or proposed in legal contexts, debates, and negotiations

İtiraz

İtiraz

Ex: Objection!**İtiraz**! Oraya bir otoyol inşa etmek doğal yaşam alanını ve yaban hayatını yok eder.
about time
[ünlem]

said to show one's relief or satisfaction after an annoying wait for something that was supposed to happen a long time ago

Sonunda!, Nihayet!

Sonunda!, Nihayet!

Ex: About time!**Sonunda**! Beklediğimiz film nihayet yayınlandı.
good grief
[ünlem]

used to show that one is shocked, annoyed, or surprised

yok canım!

yok canım!

Ex: Good grief, it's been raining for days!**Aman Tanrım**, günlerdir yağmur yağıyor! Hiç durmayacak mı?
yikes
[ünlem]

used to express shock, alarm, or apprehension about a situation

Ay!, Vay!

Ay!, Vay!

Ex: Yikes!**Amanın**! O bıçakla dikkatli ol, keskin.
Ünlemler
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir