pattern

Eğlence, Medya ve Dijital Kültür - Media & Movie

Here you will find slang for media and movies, capturing terms related to films, TV shows, and pop culture in the entertainment world.

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

spelling-disable

Yazım

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
Entertainment, Media & Digital Culture

a film made with qualities thought to appeal to award voters, often overly dramatic or prestige-focused

Oscar tuzağı, Oscar için yapılmış film

Oscar tuzağı, Oscar için yapılmış film

Ex: Not every period piece has to be Oscar bait.Her dönem filmi **Oscar tuzağı** olmak zorunda değildir.

an actor, film, or genre seen as likely to fail commercially

gişe zehri, ticari başarısızlık

gişe zehri, ticari başarısızlık

Ex: That director went from genius to box office poison in just a few years.O yönetmen, sadece birkaç yıl içinde dahiden **gişe zehri**ne dönüştü.

to damage a movie's credibility by adding an absurd or unrealistic scene

Ex: You can feel the moment a movie nukes the fridge.
bingeable
[sıfat]

so engaging that you can easily watch many episodes in a row

bağımlılık yapan, sürükleyici

bağımlılık yapan, sürükleyici

Ex: Her show isn't very bingeable; it drags too much.Onun şovu pek **bingeable** değil; çok sürükleniyor.

a movie, show, or story that makes people cry

acıklı film

acıklı film

to watch something awkward, bad, or embarrassing for humor or entertainment

utanç izlemek, rahatsız edici izlemek

utanç izlemek, rahatsız edici izlemek

Ex: They cringe-watch bad YouTube tutorials for laughs.Onlar gülmek için kötü YouTube eğitimlerini **cringe-watch** yaparlar.
flick
[isim]

a movie or motion picture

film, sinema

film, sinema

Ex: That flick has amazing cinematography.**O film** inanılmaz bir sinematografiye sahip.

a movie, often romantic or emotional, aimed primarily at a female audience

hedef kitlesi kadınlar olan filmler

hedef kitlesi kadınlar olan filmler

chick lit
[isim]

a genre of fiction that focuses on the lives, relationships, and personal growth of women, often with a lighthearted or romantic tone

genç kız edebiyatı

genç kız edebiyatı

Ex: Some critics dismiss chick lit, but it has a wide and loyal readership .Bazı eleştirmenler **kadın edebiyatını** küçümser, ancak geniş ve sadık bir okuyucu kitlesi vardır.
romantasy
[isim]

a literary or media subgenre blending romance and fantasy elements

romantasy, romantasy

romantasy, romantasy

Ex: That series perfectly mixes magic and love; true romantasy.Bu dizi büyü ve aşkı mükemmel bir şekilde karıştırıyor; gerçek bir **romantasy**.
smut
[isim]

sexually explicit written or visual content, often found in novels, fanfiction, or media

pornografi, erotik içerik

pornografi, erotik içerik

Ex: He does n't read romance novels ; they 're mostly smut to him .O, aşk romanları okumaz; onlar ona çoğunlukla **müstehcen içerik** gibi gelir.
burn book
[isim]

a book or list filled with insults, rumors, or gossip about others, often kept secret

dedikodu defteri, söylenti kitabı

dedikodu defteri, söylenti kitabı

Ex: Mean Girls popularized the idea of a burn book.**Mean Girls**, **dedikodu defteri** fikrini popüler hale getirdi.
webtoon
[isim]

a digital comic designed to be read vertically on screens

ekranlarda dikey olarak okunmak üzere tasarlanmış dijital bir çizgi roman, bir webtoon

ekranlarda dikey olarak okunmak üzere tasarlanmış dijital bir çizgi roman, bir webtoon

Ex: Fans are excited about the upcoming webtoon adaptation.Hayranlar, yaklaşan **webtoon** uyarlaması hakkında heyecanlı.
Eğlence, Medya ve Dijital Kültür
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir