pattern

Zorluklar - Çaba Sarf Etmeden

"Ter atmak" ve "parkta yürümek" dahil olmak üzere, çaba göstermemekle ilgili İngilizce deyimleri keşfedin.

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
English idioms related to Difficulty
hands down

in a way that is effortless or easy

kolay bir şekilde

kolay bir şekilde

[ifade]
like a (hot) knife through butter

with minimum effort or time

tereyağından kıl çeker gibi

tereyağından kıl çeker gibi

[ifade]
to break a sweat

to need to put a lot of hard work or energy into doing something

emek vermek

emek vermek

[ifade]
to be smooth sailing

to progress without facing problems or difficulties

işlerin sorunsuz ilerlemesi

işlerin sorunsuz ilerlemesi

[ifade]
like riding a bike

(of a learned skill) still easy to do after not practicing for long

bisiklet sürmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri)

bisiklet sürmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri)

[ifade]
to take to something like a duck to water

to be really good at something as soon as one starts to do it

kolayca öğrenmek

kolayca öğrenmek

[ifade]
no muss, no fuss

said to mean that something can be easily done or achieved

zahmetsizce

zahmetsizce

[Cümle]
walk in the park

used to refer to a really easy task or undertaking

çocuk oyuncağı

çocuk oyuncağı

[ifade]
low-hanging fruit

the easiest achievable task in a given situation

kolay ulaşılabilir hedef

kolay ulaşılabilir hedef

[ifade]
no prizes for guessing

said to mean that something is very easy to find out

bunu tahmin etmekte ne var

bunu tahmin etmekte ne var

[Cümle]
line of least resistance

the fastest or easiest way in which something can be done or dealt with

en kolay yol

en kolay yol

[ifade]
to be in smooth water

to experience no or very few difficulties or disruptions, particularly after a period of hardship

sakin sularda

sakin sularda

[ifade]
to be one's for the taking

to be achievable or available for someone without much difficulty or time

elinin altında olmak

elinin altında olmak

[ifade]
to fall into one's lap

to receive something unexpectedly and without effort

armut piş ağzıma düş

armut piş ağzıma düş

[ifade]
free ride

a benefit that is obtained at the cost or with the effort of another person

hak etmeden ayrıcalık görmek

hak etmeden ayrıcalık görmek

[isim]
with one hand (tied) behind one's back

in an easy manner and without facing many difficulties

tüm zorluklara rağmen

tüm zorluklara rağmen

[ifade]
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir