pattern

Duygular - Utanç ve Mahcubiyet

"Ea mütevazı pasta" ve "kırmızı surat" gibi örneklerle utanç ve utançla ilgili İngilizce deyimleri keşfedin.

review-disable

Gözden Geçir

flashcard-disable

Flash kartlar

quiz-disable

Quiz

Öğrenmeye başla
English idioms related to Feelings
to spare one's blushes

to avoid doing or saying something that would embarrass someone

birini utandırmaktan kaçınmak

birini utandırmaktan kaçınmak

[ifade]
to make a spectacle of oneself

to behave in a very foolish and embarrassing way in the presence of others

kendini gülünç duruma düşürmek

kendini gülünç duruma düşürmek

[ifade]
the ground open up and swallow somebody

used to wish that one could disappear or not have existed at all so as not to have to tolerate such embarrassment

yer yarılsa da içine girsem

yer yarılsa da içine girsem

[Cümle]
(as) red as a beet

turning red in the face out of embarrassment

yüzü kızarmış

yüzü kızarmış

[ifade]
(as) red as a cherry

used to describe someone who is extremely red in the face due to embarrassment

kıpkırmızı

kıpkırmızı

[ifade]
to swallow one's pride

to have no choice but to do something that is embarrassing in one's standards

gururunu ayaklar altına almak

gururunu ayaklar altına almak

[ifade]
to put one's foot in one's mouth

to do or say something that leads to someone's embarrassment

patavatsızlık yapmak

patavatsızlık yapmak

[ifade]
egg on one's face

a situation in which one is badly embarrassed because of what one did or said

utanç verici durum

utanç verici durum

[ifade]
to eat dirt

to regret or feel bad about what one has said earlier

tükürdüğünü yalamak

tükürdüğünü yalamak

[ifade]
to eat humble pie

to admit one's mistakes or accept a humiliating situation or defeat

yanıldığını kabul etmek

yanıldığını kabul etmek

[ifade]
red in the face

feeling severely ashamed or embarrassed

yüzü kızarmış

yüzü kızarmış

[ifade]
LanGeek
LanGeek uygulamasını indir